Hızla değişen trendler
doğrultusunda beklentileri de değişen, sürekli daha kişiselleştirilmiş, belli
bir kitlenin kişisel tercihlerine göre şekillendirilmiş ürünler arayan, üstelik
bunları da daha hızlı, hep daha hızlı isteyen müşteriler sağolsun “talep
yönetimi” her geçen gün daha da karmaşıklaşıyor. Ancak bu duruma negatif bir
bakış açısıyla yaklaşmak yerine iyi tarafından da bakabilirsiniz. Özellikle
küçük veya orta ölçekli bir işletmeniz varsa, müşteri talepleri ve
beklentilerindeki değişikliklere daha büyük rakiplerinize karşı daha hızlı
reaksiyon gösterebilirsiniz. Zira organizasyon olarak çok daha esneksiniz.
Başarılı bir talep yönetimi hızlı olmalı, gereksiz datalarla kafa karıştırmamalı
ve anlık karar alabilmeyi gerektirmeli. İşte bu da küçük ve orta ölçekli
işletmelerin en önemli avantajı.
Yine de tedarik zinciri
içerisindeki en karmaşık adımlardan biri olan “talep yönetimi”
sadeleştirilebilir. Bunun için aşağıdaki
4 adımı sırayla uyguladığınızda değişen trendlere müşterileriniz kadar hızlı
hakim olup, onların beklentilerini belki daha kendileri bile fark etmeden
öngörerek gereken aksiyonu alabilirsiniz. O halde lafı fazla uzatmadan tedarik
zinciri içerisindeki bu en zorlu oyuncuyu başarılı bir şekilde yönetmenin püf
noktalarına geçelim.
1. Öngörü
İster bir restoran işletiyor
olun, ister otel, isterseniz perakende sektöründe hazır giyim, dekorasyon,
aksesuar gibi alanlarda satış yapın, isterseniz atölyenizde farklı sektörlere toplu
üretim yapın ya da isterseniz internet siteniz aracılığıyla içerik üretiyor ve
reklam geliri elde ediyor olun. Hangi
sektörde, nasıl bir iş yaparsanız yapın, nihai tüketicinizin takip ettiği
sosyal gelişmeleri, izlediği televizyon programlarını, haftasonunda veya
tatillerde gittikleri yerleri, okudukları kitapları, dinledikleri müziği
yakından takip etmeli ve mümkün olduğu kadar bunlara siz de iştirak
etmelisiniz. Zira onların beklentilerini bu gelişmeler şekillendiriyor. Bu
doğrultuda da bir sonraki ayın, yılın yüksek talep görmesi muhtemel ürünlerini
tahmin edeceksiniz. Elbette bu tek başına işe yarayacak bir kriter değil ve
elbette her öngörünüz doğru çıkmak zorunda da değil. Ancak nihai müşteri
kitlesinin alışkanlıklarını takip etmeyen rakiplerinize göre sizi 1 adım öne
çıkaracak olduğu kesin.
2. Esneklik
Tedarik zinciri içerisindeki
oyuncularınızın (çalışanlarınız, tedarikçileriniz, nakliyecileriniz gibi)
farklı koşullara adapte olacak şekilde esnek olmasını sağlamalısınız. Bunu
işletmenizin büyüklüğü ve faaliyet gösterdiği alan doğrultusunda eğitimlerle de
sağlayabilirsiniz, zaman zaman sıradışı senaryoları gündeme getirerek de. Her
şekilde, değişen koşullara uyum sağlayabilecek esneklikte bir organizasyon
değişen taleplere de uyum sağlayacaktır.
3. Ekip Çalışması
Kişilerin veya departmanların
bireysel hedefleri elbette önemli, özellikle motivasyonları açısından. Ancak
tedarik zinciri içerisindeki her bir üye sadece kendi hedeflerine konsantre
olup, herkesin aynı gemide olduğunu unuttuğunda müşteri talepleri onlar için
bir “anlam” ifade etmeyecek. Her zaman hatırlamanız gereken bir gerçek var ki
“en iyi talep yönetimi tedarik zinciri içerisindeki herkesin ortak sorumluluk
bilinci ve katkısı ile gerçekleştirilebilir”.
4. Teknoloji
Elbette büyük kurumsal firmalar
gibi çeşitli yazılımlara milyon dolarlar yatırma lüksünüz yok. Teknoloji
sağolsun buna gerek de yok. Çok daha uygun fiyatlı paket programlar ile tedarik
zinciri içerisinde kullanılan tüm datanın toplandığı, işlendiği ve raporlandığı
sistemler sayesinde talep planlama operasyonunu analitik olarak da
mükemmelleştirmelisiniz.
Direkt olarak nihai tüketiciye de
hizmet veya ürün sunsanız, nihai tüketiciye hizmet veya ürün sunanlara da
çalışıyor olsanız fark etmez. Hangi sektörde olduğunuzun da talep yönetimi
temel ilkeleri açısından bir önemi yok. Her koşulda sürekli değişen
beklentileri önceden tahmin etmek, anlık değişikliklere uyum sağlayabilecek
esnekliğe sahip olmak ve teknolojiyi kullanmak rekabette öne geçmenin en önemli
adımlarından.